Birbirlerinden farklı insanların aynı mekanı paylaşmaları, tanışmaları ve yeni birliktelikler yaratmaları mümkün olsaydı neler olurdu?

Çeşitlilik, uyum ve dönüşüm.

Ankara’da yan yana gelemeyen toplulukların diyaloglarını geliştirmek, kapsayıcı bir şekilde ihtiyaçlara yanıt verebilmek ve bunu yaparken mekanı kullanan toplulukla beraberce hareket edebilmek için ‘nasıl bir mekan?’ sorusunun alt parçalarını düşünüyoruz.

Mekan nerede olmalı?

Merkezde. Ankara’ya yolu düşen herkesin bir yerden bir yere gitmek için temel ulaşım araçlarına erişebileceği, temel ihtiyaçlara dair yerlere yürüme mesafesinde olan, sosyal hayatın buluşma noktalarına yakın bir yerde. Kuzey-Güney hattında Gençlik Parkı-Atakule arasında, Doğu-Batı aksında ise Dikimevi-Tandoğan arasında kalan yerlerde kurulacak bir mekan Impact Hub Ankara için odak bölgeler arasında yer alıyor.

Nasıl bir mekan?

Mekan çok sesliliği ve birlikteliğin verdiği gücü temsil ediyor. Bu mekan, tek bir doku ekseninde birleşen zemin ve duvarların aksine, herkesin kendinden bir parça bulabileceği ancak bu çeşitliliğin bir karmaşa yaratmayacağı bir iç düzene ihtiyaç duyuyor.

Ses

Bir kentin sokaklarında yürürken, nerenin kalabalık nerenin sessiz olduğunu çoğu zaman bilmemiz gibi, içeri giren herkesin, kendi ihtiyacına göre sessiz ya da gürültülü yere doğru hareket edebilmesini hayal ediyoruz. Böylece farklı ihtiyaç sahipleri bulunmak istediği yeri kendisi belirleyebiliyor.

Paylaşım

Mekan belirli kesişim ve paylaşım bölgelerini içeriyor. Çalışmanın içinde sohbetin barındığı alanlar; yeme, içme, misafir ağırlama gibi alanları içinde bulunduran alanlarla iç içe geçiyor.

Hareket

Mekan hareketi mümkün kılıyor. Yer değiştirmek, ayağa kalkmak, oturmak, esnemek, dinlenmek, farklı biçimlerde okumak, çalışmak, toplantı yapmak mümkün. Bir yandan da vücudun esenliğini sağlayacak egzersizler yapmak isteyenlere ait alanlar ve fırsatlar var.

Çalışma

Birlikte çalışma, yalnız çalışma, odaklı çalışma ve son dönemde hayatlarımıza yerleşen dijital çalışma gibi farklı ihtiyaçları kapsayan çalışma biçimlerini mekanın içinde görebiliyoruz. Yalnızca çalışma değil çalışmanın yaratıcılıkla birleşeceği üretme alanları da mevcut. Tasarım, üretim, fotoğraf, müzik gibi yaratıcılıkla beslenen çalışma alanlarına da yer veren bir çalışma ortamı var.

Boşluk

Mekanın içindeki boşluklar, mekanı paylaşanlar tarafından dönüştürülmeyi bekliyor. Mekanı paylaşanların, iyi hissedecekleri alanları yaratmasına yer açılmış durumda.

Mekan nasıl hissettirmeli?

Impact Hub Ankara’nın mekan felsefesinde topluluğun yaratılan atmosfer ile bireylerin benzer düşüncelerden çok benzer hisleri paylaşması yer alıyor. Çok seslilik içerisinde ortak paylaşılan bir mekan, mekanı paylaşan kişilerin ortak amaçlar edinerek sosyal değişimi birlikte yaratmasını sağlıyor. Bu hisler ve bireylerdeki karşılığı nasıl ifade bulurdu diye düşündük.

Sorumlu: Buraya kendimi ve dünyayı değiştirmeye geliyorum.

Paylaşımcı: Dayanışmayı, paylaşımı ve başkalarını desteklediğimi hissettiğim bir mekanda olmak beni mutlu ve güçlü hissettiriyor.

Yaratıcı: Bir problemi çözmenin onlarca farklı yolu var ve iyi bir çözümü ancak birlikte bulabiliriz.

Aktif: Hadi yapalım! Ne duruyoruz? Sırada ne var?

İçten: Birlikte çalışmak bazen daha zor ama işbirliği benim çözüm yolum.

Tazelenmiş: Burada özgürce nefes alabiliyorum ve başkalarıyla burayı paylaştığım için umutla doluyorum.

Bu satırlar Impact Hub Ankara’nın mekana dair derinleşmeye ilk başladığı alanlar. Dönüşümü tetikleyecek mekanın adımlarını atarken nerede, nasıl ve hangi hislerle olmak istediğimizi düşünmeye devam ediyoruz. Birlikte yaratacağımız mekanda siz ne bulmak isterdiniz?